Vazgeçmek mi? Mücadele Etmek mi? Karşılaştığımız en büyük zorluklar, en iyi dostlarımızdır. Çünkü en çok bilgi ve deneyimi bu zorluklardan öğreniriz. Peki, vazgeçmek mi? Mücadele etmek mi?
Vazgeçmek mi? Mücadele Etmek mi?
Hepimiz hayatın zorlu koşullarında sürekli olarak bir şeylere karar veriyor, zihin süzgecinden geçiriyoruz. Verdiğimiz kararlar içerisinde beğenmediklerimizi eliyor ve yalnızca bize gerekli olanları hayatımızda var ediyoruz.
Bazen yoruluyoruz ve pes ediyoruz. Kısaca her şeyin anlamsız geldiğini bile düşünebiliyoruz. İşte, hedefleri olan kişiler için motivasyon içerikleri ve kendisi küçük ama etkisi büyük olan mucizevi tüyolar…
Vazgeçmek mi? Mücadele Etmek mi?
Belki de hayat boyunca yaşadığımız en büyük ikilemlerden birisi budur. Vazgeçmek mi, mücadele etmek mi? Bu yolculukta kendimize sıklıkla şu soruları yöneltiriz: “Acaba doğru yolda ilerliyor muyum?”, “Her şeyden vazgeçip yeni bir hayat çizgisi çekmeli miyim”, “Mücadele ettiğim zaman sonuçlarını alabilecek miyim”.
Bütün bu soruların cevabı aslında çok basittir. Şöyle ki, kendimize inandığımız doğrultuda bir şeyleri başarır ve daha iyi hissederiz.
Örnek vermek gerekirse, “acaba başarılı olacak mıyım?” sorusunun temeline baktığımızda bir tür şüphecilik varsayımıyla karşı karşıya geliriz. Yani birey bunu diliyle söylüyordur fakat başarılı olacağına kalpten inanmıyordur. İşte bu yüzden en temel korkularımızın ve kararsızlıklarımızın temelinde bilinmezlik duygusu yatar.
Ya tam olarak emin değilizdir ya da o konu hakkında hiçbir fikrimiz yoktur. Bazen de ne istediğimizi tam olarak bilmeyiz ve bu yüzden de elde edeceğimiz sonuçlar bizi hiçbir zaman tatmin etmeyecektir.
Bu konuya bir çocuk üzerinden açıklık getirmemiz daha uygun olacaktır. Küçük bir kız çocuğu hayal edin. İstedikleri olmadığında ağlayan, annesini sürekli istekleri doğrultusunda yönlendirdiğini varsayalım.
Çocuk, annesiyle dışarıda gezerken bir oyuncağı gözüne kestirmiş olsun. Annesine bunu almak istediğini fakat annesinin şu anda oyuncak alamayacağını çünkü evde yeterince oyuncaklarının olduğunu ve birçoğuyla oynamadığını söylesin. Bu olay geçtikten sonra çocuk istediği oyuncağı sürekli ağlayarak aldırdığını düşünün. Bu çocuk sizce ne yapacaktır?
Tabii ki bir süre sonra annesinin ona almış olduğu oyuncağı diğer oyuncakların yanına atacak ve yenisini isteme arayışına girecektir.
Bazen hepimiz bir şeyler isteriz ve kurduğumuz bu hayallerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini düşünerek vaktimizi harcarız. Yukarıda verdiğimiz çocuk örneğinde, kararsızlık, ne istediğini bilememe ve elindeki imkanlarla tatmin olamama duygusu yatmaktadır. Bunu kendi yaşamımıza uyarlarsak, birçoğumuzun içinde aslında bu çocuğun duyguları yatmaktadır.
Kimi zaman gözümüze bir şey kestiririz ve onu büyük bir zahmetle elde ederiz. Ancak daha sonrasında ondan vazgeçer ve yeni arayışlara kendimizi yöneltiriz. Peki, neden böyle davranırız?
Bunun cevabını yalnızca bireyin kendisi açık bir şekilde ifade edebilir. Çünkü her şeyi isteriz fakat asla sahip olduklarımızla yetinmeyiz. Bu da bize vazgeçme ve hep daha iyisini aramaya yöneltir.
Sürekli vazgeçmeye ve hep yeni yollar çizmeye çalışmanın kötü bir yönü de vardır. Hiçbir zaman doğru düzgün bir amacın ya da hayalin peşinden koşmak ve mücadele sergileme isteği yatmayacaktır.
Çünkü istediklerimiz olmadığında hemen umutsuzluğa kapılmış, onun olmayacağına kendimizi inandırmış ve bu yüzden de başarısız olmuşuzdur. Ama hiçbir zaman yeterince mücadele gösterip göstermediğimizi oturup düşünmeyiz. Bu da vazgeçme algımızı daha da kesinleştirmektedir.
Mücadele etmek neden önemlidir?
Kişisel yaşantımızda hepimiz bir şeylerle meşgul bulunmaktayız. Ya işimiz, ya ailemiz ya da başka dışsal etkenlerin olumlu ya da olumsuz getirilerine yeterince hapsolmuş durumdayız. Ve hayat koşturmacası içerisinde bazen çok fazla yoruluyor ve yıpranıyoruz. Kendimize sürekli şu soruları yöneltiyoruz:
“Neden ben?”, “Acaba nerede yanlış yapıyorum”, “Neden her şey sürekli benim başıma geliyor”.
Bu sorular birçok örnekle artırılabilir. Eğer hayallerin varsa, bir şeyler uğruna fedakarlık yapıyorsan, mücadele etmek ve vazgeçmek gibi iki durumun keskin sınırlarını çok iyi anlayabilirsin. Bu yazının okuyucuya vermek istediği temel amaçlar arasında da bu yatmaktadır.
Bazen dış faktörlere kendimizi çok fazla kaptırıyoruz. “Aman ben çalışsam ne olacak, uğraşıyorum ama başarısız oluyorum demek ki vazgeçmeliyim” Hayır! Bu doğru değil. Mücadele etmeliyiz çünkü kendi potansiyelimizi fark etmek ve içimizdeki en iyi “benliğe” ulaşmak için bu yollardan sabır ve azimle geçmeliyiz.
Ne zaman kendimiz hakkında iyi şeyler yapmaya çalışsak, içimizdeki mükemmeliyetçi o ses bize fikirler verir. Çünkü konfor alanımızdan çıkıp çaba göstermek çoğu zaman sanıldığı kadar kolay gerçekleşmez.
Ya o gün yorgun hissederiz, canımız hiçbir şey yapmak istemez, vaktimiz yoktur gibi binlerce örnek sıralayabiliriz. Ancak mücadele etmenin ve çaba göstermenin hiçbir mazereti yoktur. Şimdi gerekli çabayı gösterirsek, zamanı geldiğinde her adımın bize karşılığı olumlu yönde olacaktır.
Hayat yolunda mücadele ederken takıldığımız en büyük engellerden birisi de kendimiz ve olumsuzluklarımızdır. Başlangıçta her şey normal giderken her şey bir anda aksi yönde ilerleyebilir. Ama kimse başarı yolunda güllük gülistanlık bir hayat vadetmedi ki! Evet yorulabilir, yıpranabilir ve umudumuzu kaybedebiliriz. Ancak böyle anlarda kendimize vakit ayırmak, kişisel gelişimimiz açısından büyük bir adım olacaktır.
Her şey belirli bir denge içerisinde ilerlemektedir. Başlangıçların zorluğu bizi yıldıramadığında, daha güçlü ve mutlu hissederiz. Çünkü yaşadığımız zorluklar olgunlaşmamıza ve hayat deneyimleri elde etmemize vesile olmuştur. Bu yüzden bir şeyler başarmak, mücadele etmek ve vazgeçmemek çok önemlidir.
İşte, başarı yolunda sizi motive edecek ve mücadele kapasitenizi artıracak bilge sözler…
En büyük zayıflığımız vazgeçmekte yatar. Başarılı olmanın en kesin yolu her zaman bir kez daha denemektir. ~ Thomas Edison
Asla pes etmeyin. Bugün zor, yarın daha da zor olacak, ama yarından sonraki gün güneş ışığı doğacak. ~ Jack Ma
Tecrübelerimin bana öğrettiği bir şey var: Hayallerinin peşinden emin adımlarla yürüyen ve arzu ettiği hayatı yaşamak için gayret sarf eden insanlar, beklenmedik bir anda başarıyla karşılaşırlar. ~ Henry D. Thoreau
Zorluklar, başarının değerini artıran süslerdir. ~ Moliere
İnsanların en büyük dostları zorluklardır, çünkü insanı karşılaştığı zorluklar güçlendirir. ~ Gassion
Değerli olan hiçbir şey, hayatta mücadelesiz kazanılamaz. ~ Jackson Brown
Karanlık ile mücadele etmeyen aydınlığı, zorluk ile mücadele etmeyen kolaylığı, sıkıntı ile mücadele etmeyen mutluluğu göremez.
Mücadele edenler her zaman kazanamazlar ancak kazananlar her zaman mücadele edenlerdir!
Üzüntüyle mücadele etmeyi bilmeyenler erken ölürler. ~ Alexis Carrel
Vazgeçmek mi? Mücadele Etmek mi? adlı yazıyı bitirdiyseniz, kişisel gelişiminiz için diğer yazılarımıza buraya tıklayarak göz atabilirsiniz.
En son haberler ve güncellemeler için Instagram, Twitter, YouTube, Telegram Haber ve Telegram Sohbet hesaplarımızı takip edebilirsiniz.