Hümanist Yaklaşım Nedir? Psikolojinin temelinde yer alan hümanist kavramı, insan üzerine kuruludur ve bireyi doğuştan iyi olarak görme ve değer vermeye dayanır. Bu kurama göre insanın mekanik olan uyarıcılara otomatik tepkiler verebilen bir robot olmadığı, her bireyin değerli ve önemli bir yeri olduğu savunulur.
Hümanist Yaklaşım Nedir?
1950’lerde ortaya çıkan Hümanistik psikoloji, davranışçı ve psikanalitik ekollerine göre bu yaklaşımın temeli varoluşçu düşünceye dayanmaktadır.
Bu kurama göre insan özünde iyi bir varlıktır ve insan olduğu için değer görür. İnsanı temel alan bu yaklaşımın bakış açısı diğer davranışçılardan ve psikanalistlerden oldukça farklıdır.
Hümanist yaklaşımı benimseyenler, insanın belirli bir toplum düzeninin mevcut aracı haline getirilmemesi gerektiğini ve hayatın insan için yaşamaya değer, anlamlı bir yer olduğunu savunur. Geçmiş ya da gelecekten çok, içinde yaşanılan an önemlidir. Ayrıca insanı tanırken dogmatik düşüncelerin etkilerinden kaçınarak, insan davranışlarının denetim altına alınması yerine, daha çok özgürlüğe yer verilmelidir.
Hümanist yaklaşıma göre tüm insanlar bir bütün halinde ele alınıp değerlendirilemezler.
Bu yaklaşım tüm insanların birbirinden farklı olduğunu ve tüm insanların bir bütün olarak ele alınıp değerlendirilemeyeceğini esas alır.
Hümanizmde, insanların doğum anından ölüm anına kadar temel gereksinimleri vardır. Açlık, susuzluk ve cinsellik gibi gereksinimlerin haricinde; güven, saygı, sevgi, ilgi ve kendini gerçekleştirebilme gibi gereksinimler de söz konusudur. Bu gereksinimler önem sırasına göre doyurulmalı ve sağlanılan doyuma göre aşama aşama kaydedilmelidir.
En son haberler ve güncellemeler için Instagram, Twitter, YouTube, Telegram Haber ve Telegram Sohbet hesaplarımızı takip edebilirsiniz.
