Mutluluk alışkanlık mıdır? Bazı insanlar sürekli etrafa neşe saçarken bazıları neden mutsuzdur? Çok gülen insanlar aslında bunu alışkanlık haline mi getiriyorlar?
Mutluluk Alışkanlık Mıdır?
Bazı insanlara baktığımızda sanki hayatta her şey yolunda gidiyormuşçasına mutlu bir hava takındıklarını görürüz. Peki, durum aslında böyle midir? Her gülen insan mutludur diyebilir miyiz?
Bizler yaşamın her anında mutluluğu arayan, onun peşinden koşan ve mutluluğu geliştirmek için tüm yaşam enerjimizi harcayan varlıklarız. Birçok insan her ne kadar dışarıdan çok eğlenceli görünse de aslında bunu farkında olmadan yapmaktadır.
Sürekli mutluluğu kovalıyoruz ve ona ulaştığımızda birdenbire vazgeçme eğiliminde oluyoruz. Peki, kendimize şu soruyu soralım; mutluluk denilen kavram, son model bir arabada mı yoksa düşüncelerimizin yöneliminde mi?
Düşüncelerimiz Bizi Mutlu Etmiyorsa Ne Yapmalıyız?
Bazı insanlar çevrelerinde her ne olay oluyorsa olsun (ister iyi ister kötü olarak düşünün), sürekli bir şeylerden yakınırlar. Acaba hayat onlara göre çok mu acımasız yoksa gerçekten yolunda gitmeyen bir şeyler mi var?
Mutluluğun temeline baktığımızda, kazanılan değerlerin alışkanlıklarımızı da biçimlendirdiğini görüyoruz. Öyle ki, mutluluğun DNA’lar aracılığıyla kodlandığını, yaşadığımız olaylar çerçevesinde geliştiğini ve hayatımızdaki bazı faktörlerin (geçmişimiz, imkanlarımız, amaçlarımız vs.) de etkisi olduğunu düşünmüyoruz. Kendimizi mutlu etmek için alışkanlıklarımıza odaklanmalı ve uygun görmediklerimizi aradan çıkarmalıyız.
Mutluluk Hangi Alışkanlıklardan Geçer?
Bunun cevabı oldukça basit. Aşağıya özetleyerek daha akılda kalıcı olmasını sağlayalım.
Daima gülümseyin
Gülümsemenin stresi azalttığını ve bir süre sonra mutluluğa daha yatkın bir hale gelmemize sebep olduğunu biliyor muydunuz? İçinizden belki o anda gülümsemek gelmiyordur ancak vücudunuzun olaylara tepki veriş şekli, ruh halinizi de mutlaka etkileyecektir.
Gülümsemenin bir diğer psikolojik etkisi ise çok çabuk yayılıyor olmasıdır. Daha çok gülümseme sosyal ilişkilerinizi güçlendireceğinden, çevrenizde daha kibar ve sempatik algılanma ihtimaliniz de artacaktır.
Esneklik Kuralı: Değişim ve dönüşüme açık olun
Hayat zorluklarla doludur ve yaptıklarımız ya da yapmadıklarımız hayatımızın gidişatını etkiler. Peki, neden değişime açık olmalıyız?
Birçok insan duygu ve düşüncelerinin derin girdabında dönüp durmaktadır. Bu bireylerin değişime sert bir şekilde direnmesi tesadüf müdür? Tabii ki hayır. Kişisel değişim, geleceğin getirdiklerine güvenip, “iyi” olduğuna kuşkusuz inandığımız tabuların yıkılmasıyla başlar.
Eskiyen, kendini baltalayan davranışlardan sıyrılıp yenilikleri kucaklayarak daha iyi fırsatlarla karşılaşmamız da an meselesidir. Pek çok insan değişim ve dönüşümden kaçar. Bunun temelinde bilinçaltındaki korkular yatmaktadır. Bir olayı içselleştirip denemek yerine, temel değer yargılarına sabit bir şekilde bağlanmak çoğu zaman daha cazip gelir.
Önemli olan hayatın sorumluluklarını alarak büyüme ve gelişme fırsatlarını yakalayabilmektir. Hayatın her döneminde karşılaştığımız seçenekler, onlara bakış açımıza göre şekil alır ve hayatımızda buna izin verdiğimiz müddetçe bizi etkilerler. Eskiyi bırakıp yeniyi başlatmak için direnç göstermek yerine, hayatın getirdiği yeni düzenlere nasıl adapte olacağımızı öğrenmeliyiz.
Bir şeyle savaştığınızda, onu sadece daha da güçlendirirsiniz. / Chuck Palahniuk
En son haberler ve güncellemeler için Instagram, Twitter, YouTube, Telegram Haber ve Telegram Sohbet hesaplarımızı takip edebilirsiniz.
